Kışın sıcak ve yağışsız geçmesinin ardından, baharın ilk ayları da benzer şekilde sıcak ve kurak geçiyor. Bu durum, ülkenin son 50 yılında ilk kez karşılaşılan bir meteorolojik olay olarak dikkat çekiyor.

Sıcaklık bir yana, ne kar yağdı ne de yağmur… Sıcaklık ve yağışsızlığın etkisiyle göl ve barajlarda rekor seviyelerde su kayıpları yaşandı. Benzer şekilde, yer altı su seviyelerinde de tarihi düzeyde gerilemeler gözlendi. Yağışsız geçen kış ve bahar ayları, şu anda tarımsal alanlarda bir dizi olumsuzluğa neden oldu. Ne yazık ki bu kuraklık daha fazla olumsuzluk doğuracak

Tarıma bir göz atalım… Mayıs ayına girdik ve geçtiğimiz yıldan bu yana düşen yağışlar tarım sezonunun verimli ve bereketli geçmesi için yeterli değildi. Diyelim ki bir sürpriz oldu ve Mayıs ayı bol yağışlı geçti. Bu yağışlar bile olumsuz gidişi önlemeye yeterli olmayacak. Tohumun toprağa ekildiği ilk günden itibaren suya ihtiyaç duyar ve mevsimin normal seyrini bekler. Yine de, Mayıs yağmurları ekili alanlarda bir miktar fayda sağlayabilir.

**

Sıcak ve kurak mevsimler, tarım ve tarıma dayalı ekonomik faaliyetler üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, içme, temizlik ve sanayide kullanılan su kaynaklarında da azalmalara yol açacaktır. Ayrıca, sınırlı olan suyun gereksiz kullanımı da büyük bir endişe kaynağıdır. Su kıtlığına doğru giden yolda, sınırlarımızı aşan bir durumla karşı karşıyayız.

“Susuz yıllar” bizi bekliyor… Çok yakınımızda. Tarım ürünlerinde kıtlık ve pahalılık gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşıyoruz.  Esasen susuzluk yaşamımızın her alanını etkiliyor. Tehlike çanlarının çaldığı şu günlerde önlemler almak elbette faydalı olacak ancak bununla beraber daha fazlasını yapmak için bir çözüm arayışına girilmesi gerek.

Bir çözüm bulunmazsa susuz bir gelecek bizi bekliyor…